Gaziantep’te yaşatılmaya
devam eden, bir yanı eksik bir meslek şerbetçilik. Önceleri meşrubat sektörünün
gözdesi şerbetti. Meyve özü, su ve şeker karışımı bu içecek ya da şurup, yaz
aylarında kent insanının serinlemesine vesile olurdu. Ayrıca misafirlere şerbet
ikram etmek de adettendi. Önceleri
şerbetçi dükkanları bile vardı, şimdilerde sadece seyyar şerbetçiler
müşteriye hizmet götürüyorlar. Sırtlarında taşıdıkları özel şerbet kabı sarı
işlemeli bakırdan yapılır. Bakırdan güğümün içerisinde meyan kökünden ya da
meyve özünden yapılan şerbetleri olur soğuk tutsun diye önceden içerisine kar
atılırmış ama şimdilerde buz bulmak o kadar da zor değil. Şerbetçi meydanda,
caddelerde şerbetini satarken kendi sesini küçük çıncın tasını şerbet kabının
musluğuna veya tasları birbirine vurarak çıkarılan sesle ustalıkla satışına
törensel bir hava katar. İlk cümlede de geçtiği gibi “bir yanı eksik” bunun
sebebi ise günümüzde meyve özünden şerbet yapan insanların olmayışı ve mesleğin
inceliklerini bilen insanların az oluşu. Şerbetçilerin seyyar satıcı diye
anılması bulmamızı zorlaştırırken, hazır içeceklerin her an ulaşılabilir olması
geleneklerimizi geri plana atıyor. Gaziantep çarşısının sembollerinden biri
olan şerbetçilerimiz umarız bu yarışta kalabilirler ve gelecekte çocuklarımıza
sadece resimlerini göstermek zorunda kalmayız.